11 Ağu 2021

ZAFER BAYRAMI'MIZ ve Pallas Üzerine

30 AĞUSTOS 1922

Sevgili Arkadaşlarım,

Zafer, başarı, taarruz, savaş ve mücadele kelimeleri bize Koç burcunu anlatır. Fakat Koç burcu zıt burcu Terazisiz düşünülemez.

Koç ve Terazi bir akstır. Her ikisi de denge, uyum, adalet ve doğru paylaşım alanları üzerine işleyen bir doğayı anlatır.

Bu eksende gezegenleriniz ya da önemli yerleşimleriniz varsa adalet sizin için olmazsa olmazınızdır. Hakkın savunuculuğu iki ayrı kutupta tezahür eder. Biri Koç kutbu diğeri ise Terazi kutbu.

Koç Kutbu: Adalet için olayın merkezine iner. Olayı içte çözmeye çalışır. Ötesini, berisini düşünmez. Bir sonraki hamleyi hesaplamaz. Hızlı ve anında müdahale etme tarafını seçer. Onun için mücadele kendi doğrusudur ve diğer tarafın düşüncesini önemsemeden kendi bildiğini okur.

Terazi Kutbu: Adalet için olayın ekseninde kalmayı tercih eder. Dışarıdan gözlemler. Uyum ve dengenin oluşabilmesi için strateji geliştirir. Hız onun için tehlikedir. Strateji ise en büyük silahıdır. Karşı tarafın istek ve gereksinimlerinin üzerine oynar ve hamlesini soğukkanlılıkla atar.

Dumlupınar’da askerlerimiz Ulu Önder’imizle birlikte savaşmış fakat öncesinde birçok strateji güdülmüştür. Gökyüzü haklı olanın yanında olmuş, gezegenler haklı sitemi olan bizlerin yanında durmuştur.

"Siz de kendi haritanızdaki gezegen transit etkilerini detaylıca öğrenmek istiyorsanız danışmanlık için randevu kaydınızı+90 533 816 56 88 whatsapp danışmanlık hattımıza bir mesaj göndererek oluşturabilirsiniz."

Yukarıdaki haritada Satürn, Jüpiter, Venüs ve Ay’ın terazi burcunda olduğunu görüyoruz. Bu gökyüzü konumu bir savaşı değil, barışı, uyumu, dengeyi ve adaleti yerine getirmek için çaba sarf eden kişileri anlatır. Bu zafer, düşmanı denize dökmek değil, Sevr gibi kölelik antlaşmasının kökten bozulmasına işaret eden bir göksel konum ve kabul ettirici eylemler bütünüdür.

26’sını 27’sine bağlayan gece başlayan taarruzda Ay’ın terazi burcundaki yerleşimi 30 Ağustos itibariyle yay burcuna ve Mars’ın yanına geldiğini görüyoruz. Mars’ın yay burcundaki yerleşimi yayılmak, kutlamak, herkese bu zaferin duyurulması ve gerçekleşebilecek diğer işgallere karşı hazır komuta bekleyen askeri yapının habercisi olduğunu özetliyor.

Dikkatimizi çeken bir diğer gösterge ise Pallas!

Pallas, bir asteroid olarak tıpkı diğer gezegenler kadar etkili çalışan, özellikle savaş, savunma ve mücadele gerektiren konularda strateji ve planlama ile başarı elde etmeye vesile olan bir gök cismidir.

Başarılı tıp hekimlerinin haritalarında, ünlü matematikçilerin haritalarındaki Pallas’ın yerleşimi her zaman önemli göstergeler arasında yer alır. Büyük Taarruz zamanındaki Pallas’ın terazi konumu da aynı stratejilerin göstergesi haline geliyor.

Pallas’ın işin içinde olduğu anlarda beyin ve kalp yani vicdani muhakeme esas konu olur. Tüm buradaki terazi yerleşimi, politika ve diplomasinin topraklarımızı işgal eden diğer ülkelerin yanında olduğunu da gösterebilirdi. Yani bu mücadelede göksel konum neden işgalcilerin tarafını desteklemedi de kendi topraklarını koruyan bizler tarafını tercih ettiğinin açıklamasını Pallas’ta bulacağız.

Beyinle değil kalple, inançla, inandığı düşüncelerin arkasında duran ve savunana açılan bir kapıdır Pallas. Neyi neden yaptığının idrakinde olana yardım eden bir enerjidir.

İşin mitolojik hikâyesinde de kalp ve beyin bağlantısını göreceğiz.

Yunan mitolojisinde Athena ve Roma’da Minerva olarak bildiğimiz Pallas aslında mitolojik öyküsünde babasının başından doğmuştur. Baba arketipi ve baş bölgesi bize sol beyni, düşünmeyi, rasyonel olmayı ve strateji kurmayı anlatır. Fakat sadece baba arketipi değil anne tarafı da vardır.

Pallas’ın annesi ise zekâ ve danışmanlık tanrıçası Metis’tir ve Zeus, Pallas’ın annesi Metis’i yutmasından sonra başından Pallas’ı doğurmuştur. Pallas’ın içinde anne arketipi Metis yaşamaktadır. Bu durum ise kalp bağını, duyarlılığı, önsezi yeteneğini, biliş halini anlatmaktadır.

Vicdani muhakemelerinizde Pallas’ın haritanızdaki konumunu iyi değerlendirmelisiniz ve 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Pallas’ın hangi tarafı tuttuğunu unutmamalıyız. Nedenlerinin kalbe, vicdana, hak edenin tarafında olmaya odaklandığını hatırlamalıyız.